AYM, İHA'ların kullanımına uymayan kişilere "bin liradan 10 bin liraya kadar idari para cezası"nı içeren hükümde iptale gitti. Verilen kararın gerekçesinde "Kuralla idari cezaların düzenlenmesi bakımından idarenin keyfi uygulamalarını önleyici, objektif nitelikte herhangi bir çerçeve hüküm getirilmemektedir" ifadeleri kullanıldı.

Başvuruyu görüşen AYM, kanunun 144. maddesinin dördüncü fıkrasını Anayasa'ya aykırı olduğuna karar vererek iptal etti. Yüksek Mahkemenin iptal hükmü, kararın ortaya çıkardığı hukuki boşluğun doldurulabilmesi amacıyla TBMM tarafından gerekli düzenlemelerin yapılması için 9 ay sonra yürürlüğe girecek.

KARARIN GEREKÇESİNDEN

AYM'nin iptal kararında hukuk devletinin temel ilkelerinden birinin "belirlilik" olduğuna işaret edilerek, bu ilkeye göre yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olması, ayrıca kamu otoritelerinin "keyfi" uygulamalarına imkan tanımamasının gerektiği kaydedildi.

İtiraz konusu kuralda Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce insansız hava araçlarıyla ilgili koyulacak kuralların ve sivil havacılığı düzenlemek maksadıyla alınacak önlemlerin neler olduğuna açıkça yer verilmediği gibi kuralın da yer aldığı kanunda veya başka bir kanunda Genel Müdürlüğün insansız hava araçlarına ilişkin yapabileceği düzenlemelerin kapsamına ve şartlarına dair hükmün bulunmadığı belirtildi.

Kuralın, "idari para cezası" şeklinde yaptırıma bağlanan eylemlerin konusu olarak idari bir makamın koyacağı kural ve önlemlere atıf yaptığı ve yalnızca yaptırım uygulayacak yetkili makamı belirlediği anlatılan kararda, şu ifadeler yer aldı:

Akıl almaz olay: Kenyalı kadın soyunmaya başladı! Akıl almaz olay: Kenyalı kadın soyunmaya başladı!

"Kuralda yaptırıma konu olacak Genel Müdürlüğün insansız hava araçları ile ilgili yapacağı düzenlemelere ilişkin açık ve belirgin bir alan çizilmemekte, böylece idareye sınırları belirli olmayan bir düzenleme yetkisi verilmektedir. Dolayısıyla kuralla, temel hak ve özgürlüklere ilişkin bir alanda, doğrudan ikincil düzenlemeler vasıtasıyla, idare tarafından kurallar konulmasına imkan tanınmaktadır. Başka bir anlatımla, kuralla idari cezaların düzenlenmesi bakımından idarenin keyfi uygulamalarını önleyici, objektif nitelikte herhangi bir çerçeve hüküm getirilmemektedir."