Tayvan’da 6.1 şiddetinde deprem! Tayvan’da 6.1 şiddetinde deprem!

Ülkemizde yaklaşık 96.200'ü erkek, 67.200'ü de kadın olmak üzere her yıl 163 bin 400 kişi kansere yakalanıyor. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde bu rakamın yılda 14 milyona çıkabileceği belirtiliyor. Özellikle orta yaş sonrası birçok kişiyi etkileyen kansere karşı önlem almak için elimizdeki en önemli kozlardan biri ise beslenme! Peki, kansere karşı nasıl beslenmeliyiz? Diyetisyen Didem Yıldız Küçük, Posta.com.tr okurları için kansere karşı koruyucu kalkan niteliğinde olan bazı besinlerden bahsetti. Karsinojenez yani kanser hücrelerinin oluşumu hızla gelişen bir süreç değildir.

Vücuda uygun olmayan bozuk hücreler, belirli bir zaman içinde bölünme, çoğalma gibi evreler geçirerek bir tümör halini alırlar. Bu süreç kanser oluşumunu önleyebileceğimizi açıkça ortaya koyuyor. Diyetisyen Didem Yıldız Küçük, beslenme şeklinin kanseri önleyici ve iyileştirici etkisinin uzun yıllardır bilindiğini söylüyor. Küçük, “Anti-kanserojen yiyeceklerden yoksun bir beslenme şeklinin mide-bağırsak, meme, prostat kanseri gibi birçok kanser türünün riskini arttırdığı çalışmalarca kanıtlanmıştır.” diyor. “Kanserden korunmada en etkili olan sebzeler ise krusifer grubudur. Krusifer grubu sebzeler, brokoli, karnabahar, lahana, brüksel lahanası, turp, şalgam, hardal ve yeşillikleridir. Bu sebzelerin içeriğindeki ‘Sülforafan’ maddesi ilk defa 1992 yılında John Hopkins Üniversitesi’nde kansere karşı koruyucu bileşik olarak tespit edilmiştir. Krusifer grubu besinlerin hem kanserin oluşumunda rol alan enzimleri etkisiz hale getirmede hem de oluşan kanser hücrelerinin daha çok bölünmesini engelleyerek yayılmayı önlemede etkili olduğu kanıtlanmıştır. Özellikle son 20 yıldır canlı ve cansız ortamda yapılan deneylerle önemi gittikçe artmaktadır.Krusifer, sebzeler arasında ise en fazla brokoli ve brokoli filizinde bulunmaktadır.” Brokoli, mideye inmeden kesme ve iyi çiğneme ile sülforafan aktif hale gelmeli! Dyt. Küçük, brokoli filizlerinin kansere karşı etkinliğinden bahsetti. Farelerde yapılan deneylerde kalın bağırsak kanserinin iyileşme sürecinde brokoli filizinin daha etkili olduğunun tespit edildiğini belirten Küçük, ayrıca menopoz öncesi dönemde düzenli brokoli tüketimenin meme kanserini önlediğinin kanıtlandığını ifade etti ve özellikle kavurma ve kızartma yöntemi ile pişirilen etlerde oluşan kanser yapıcı maddeyi de etkisiz hale getirdiğinin çalışmalarca desteklendiğini aktardı. Dyt. Küçük, kansere karşı etkinliği kanıtlanmış brokoliyi tüketirken faydalarını alabilmek için pişirme süresinin çok önemli olduğunu belirtiyor. “Sülforafanın etkin hale gelebilmesi için brokolinin iyice çiğnenmesi, mümkün olduğunca çiğ tüketilmesi gerekir. Pişmiş tüketeceksek de 4 dakikadan daha uzun pişirmemeye özen gösterin. Haşlama yerine buharda pişirme tercih edilmelidir.”“Brokolide bulunan sülforafanı aktif hale getiren enzim bağırsaklarımızda da yer alıyor olsa da brokolinin bağırsağa inene kadar etkisi 6 kat azalmaktadır.