Nasıl Yaşarsanız Öyle Ölürsünüz... Çolak Ahmet ve Gelini (Yaşanmış Bir Hayat Hikayesi)

Abone Ol

Başında beyaz tülbenti, elinde firketeli tesbihi , bakışlarında yaşanmış yılların hüznü...

Her şeye rağmen, “hamd olsun bugünümüze kızım,” diyordu, ömründen hikayeler anlatırken. Onun anlatmaya benimse bu yaşanmışlıkları dinlemeye, dersler çıkarmaya, nasihatler edinmeye ihtiyacım vardı.

Oturdum dizinin dibine o anlattı ben dinledim, bazı hikayeleri tekrar tekrar dinledim, her dinleyişimde kulağıma küpe oldu edindiğim nasihatlerim. Çolak dedenin üzerlerine gerdiği merhamet kanatlarını anlatırken, onun hayat hikayesini dinlemek üzere çıktık geçmiş zamanın yolculuğuna.

Çolak Ahmet koymuşlardı adını. Lakabı kahramanlığının sembolüydü. Hikayesini bilmeyen, nerden bilirdi ki savaşta vurulan kolun sakatlanması sebebiyle, o kolun sahibine çolak dendiğini.

Lakabı Çolak Ahmet’ti lakin gönlü de bedeni gibi mertti hem de çok cömertti. Kimin bir ihityacı olsa geri çevirmez, etrafını gözetirdi. Kapısına erzak diye geleni torba torba erzakla gönderirdi. O verdikçe Allah da ona verdi. O sebeple gönlü gibi kesesi de zenginleşti. Allah’a bağlılığı kuvvetli ibadetlerinde ise gayretiyliydi.

Çolak Ahmet, gelinini kızı gibi gördü, onu ve evlatlarını sahiplendi. Çocuktu Adem o zamanlar, baba sevgisi nedir bilmezdi ama dede sevgisini iyi bildi. Yaptığı ticareti anlatırken, oturturdu Adem’i dizinin dibine, büyük adama anlatır gibi, “ bak oğlum şunu aldım, şunu sattım, şu kadar da kar ettim,” derdi. Adem’in yıllar sonra ticaretteki başarısı, belki de dedesinden ona yadigardı. Ömrü yettiği kadar gerdi merhamet ve şefkat kanatlarını onların üzerlerine.

Nasıl güzel yaşadıysa Çolak Ahmet, ona yakışır bir ölümle de başında Kur’anı okunarak, dilinde şehadet kelimesini iki kez tekrarladıktan sonra üçüncü şehadet kelimesini getirirken sonsuz aleme uyanmak üzere son nefesini verdi. Vuslata erdi.

Ne mübarek bir yaşam, ne güzel bir ölüm!..

Bu hafta babaannemin hayat hikayesinden bir kesit paylaşmak istedim.

Her insan bir kitap gibidir okumayı bilene. Her ömür nice derslerle doludur nasihat çıkarmayı becerebilene.