Ya bitsin bunca zulüm,
Ya da kopsun artık kıyamet!
Ya ağlamasın analar, açlıktan ve korkudan ölmesin o masum yavrular.
Ya da kahrolsun artık şu dünyada zalim olanlar!

Ne zaman donatılmış sofralar görsem, ne zaman kalan yemeklerin döküldüğüne şahit olsam, karnını doyurmak için bir parça ekmek dahi bulamayan kardeşlerim geliyor gözlerimin önüne.
Ve ben gözyaşlarıyla dua ediyorum.

Gecenin sessizliğinde kafamı yastığa koyduğumda, yine korku dolu gözlerin geliyor aklıma küçük çocuk.
Korkma yavrum,
Allah, Azze ve Celle bizimle diye fısıldıyorum.

Dert edindiğim dertlerimden utanıyorum. Dua etmekten başka bir şey gelmiyor elden.
Hangi zulüm yapanın yanına kâr kalmış?


Rabbimin ayetleri geliyor hatırıma:

“Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakacağı bir güne erteliyor.”
(İbrahim Sûresi, 42)

“İyi bilin ki Allah'ın laneti zalimlerin üzerinedir.”
(Hûd Sûresi, 11/18)

“İnkâr edenler sanmasınlar ki, kendilerine mühlet vermemiz, onlar için hayırlıdır. Biz onlara mühlet veriyoruz ki, günahlarını artırsınlar ve onlar için alçaltıcı bir azap vardır.”
(Âl-i İmrân Sûresi, 178)

“Eğer güzel bir mükâfat istiyorsan, zulme sabret. Düşün ki, Hz. Yusuf'a ne kadar zulmettiler. Allah'ın kudreti bir gün zalimlere, Hz. Yusuf'un kardeşlerinin dediği gibi:
‘Şüphesiz ki Allah seni seçkin bir insan halinde bize üstün kıldı.’ (Yusuf Sûresi, 12/91) dedirtir.”

Amenna ve Saddakna!


Bizim her şehidimiz bir çiçek tohumu olur düşer toprağa,
Renk renk açar Cennet bağlarında!
Sizin her leşiniz toprağa düşen zehir olur,
Cehennem odu olur da sonsuza dek yanar Sakar diyarında!

Yaşanan bunca acıya, bunca zulüme rağmen, katledilen binlerce masum yavruya, annesiz babasız bırakılmış gözü yaşlı o çocuklara rağmen, yüreğin yana yana dua edemiyorsan, maddi manevi elinden geleni yapamıyorsan, hâlâ o bebek katillerinin ürünlerinden vazgeçmiyorsan:

İmanını sorgula!
Vicdanını sorgula!
İnsanlığını sorgula!


Ne güzel buyurmuş Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.):

“Müminler birbirini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.”
(Buhârî, Edeb 27; Müslim, Birr 66)

Sanırım bu hadis vicdanımızı tartmamıza, kendimizi daha iyi tanımamıza yeter de artar bile.

Ayten Kutluay