2- Şu Kadar Günlük Oruç Borcu. Ramazan ayında rahatsızlanıp bir iki gün oruç tutamayan bazı kişiler, unutuverir o borcun kazası gerektiğini. Bunun yanında oruç borcu olanımız ve bu borcu ödemekte tembellik gösterenimiz çoktur. Rabbimiz ödeme gayreti ve kolaylığı versin.

Oruç tutmak başlı başına bir nimettir. Orucunu midenle tutarsın bedenine şifa olur. Orucunu elinle, dilinle, gözünle, kulağınla tutarsın gönlüne şifa olur. Orucunu Kur’an ile süslersin ruhuna şifa olur. Hakkıyla tutulan oruçlar bedene, gönle, ruha şifa olur. Oruçlunun ahiri bayram olur.

Oruç tutanlar şu müjdeye nail olur:

“İnsanın her ameline kat kat sevap verilir, bir iyilik on mislinden yedi yüz misline kadar katlanır. Allah Teala buyurdu ki: ‘Ama oruç başka. O benim içindir, mükâfatını ben veririm. Oruçlu şehvetini ve yemesini benim için bırakır.’ ”
(Müslim, Sıyam 164)

Oruç, nimetin kıymetini anlamamıza, şükrümüzü artırmamıza, sabretmeyi öğrenmemize, arada “yola gel bakalım nefsim” deyip, nefsin kulağını çekmemize vesile olur. “Orucun mükâfatını Ben veririm” diyen Rabbimize yakınlaştırır.

Ebû Hureyre (ra) naklediyor, Resûlullah (asm) şöyle buyurdu:

“Kudret ve iradesiyle yaşadığım Allah’a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu Allah indinde miskten daha güzeldir.”

Yine Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor:

“Resûlullah (asm) buyurdular ki: Kim Allah Teâlâ yolunda bir gün oruç tutsa, Allah onunla ateş arasına, genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek kılar.”
(Tirmizi)

Hem vücudumuzu bir fabrika olarak düşünmeli, organlarımızı da fabrika işçileri olarak görmeliyiz. İşçilere de arada bir izin vermek lazım; habire yiyoruz, habire çalışıyor uzuvlarımız.

Gönlümüzün sultanı, tebessümü tatlı Can Peygamberimiz pazartesi ve perşembe günleri oruç tutarmış. O (s.a.) bu konuda şöyle buyurmuştur:

“İnsanların amelleri Allah Teâlâ’ya pazartesi ve perşembe günleri arzolunur; ben amelimin arzı sırasında oruçlu olmayı tercih ediyorum.”
(Ebû Dâvûd, “Savm” 60; İbn Mâce, “Sıyâm” 42)

“Ya Rab, sen bütün Mü’min kardeşlerimize de namaz kılmayı, oruç tutmayı nasip et. Kıldığımız namazlarımızı, oruçlarımızı kabul et. Bizlere ihlaslı, takvalı, huşu dolu ibadetler lutfet.

Huzuruna borçsuz harçsız gelebilmeyi nasip et. Âmin!”


Ayten Kutluay